Kırmızı Kapı
Eylül 1, 2021Yarenim için…
Eylül 25, 2021Bazen zorlar bir şeyler... Aslında sadece derin bir nefes alıp bir iki saniye zaman dursa sonra ‘Tamam şimdi devam’ dediğimiz anlar vardır. İşte bütün bunlara kafa patlattığım bir iş gününde nefes alma molalarına ihtiyacı var insanın dedim. Bir şeyle uğraşmalıyım yapmaktan keyif alacağım o kısacık zamanı bulmalıyım. İşte o noktada mozaikle tanıştım. Bu farklı ve o dönem için az bilinen sanat dalı beni çok etkiledi. Farklı parçaları bir araya getirmek bütüne ulaşmak renklerin verdiği enerjiydi belki de beni etkileyen. Oldum olası sevdim zaten toparlamayı.
Araştırmalar sonunda 2011 yılında Ayça Bumin Hocama ulaştım. Onun Balmumcudaki evinde verdiği derslere kısa bir süre de olsa katılma şansı buldum. Bugün benim için özel bir anıdır. İlk çalışmam bittiğinde sanırsın Zeugma’nın bir parçası gibi sevinmişliğim vardı.
Ticari hayatımın 2012 yılında bitmesiyle mozaik eğitimim de ilerleme şansına eriştim. Araştırmalarım sonuncunda İSMEK bünyesinde ki mozaik derslerine katılmaya karar verdim. Dönem ortası olmasına rağmen Bakırköy İSMEK Mozaik sınıfına kayıt için gittim. Ve hikayem o gün başladı...
İdare odasının kapısını çalıp girdiğimde masada oturan Hanımefendiye ‘’ mozaik öğrenmeyi çok istiyorum, derslerine kayıt için gelmiştim.’’ dedim. Benim idareci müdür olarak düşündüğüm kişi aslında yıllarca kendisinden öğrenmekten ve üretmekten büyük keyif aldığım Mozaik Sanatçısı Meyçem Ezengin’miş. Kendisine isteğimi ilettiğimde bana ‘’dönem ortasında olduklarını, derslerinin dolu olduğunu almasının mümkün olamayacağını’’ söyledi. O an o kadar üzülmüştüm ki... ‘’Gelecek sezon kayıt yaptırmalısın o zaman baştan başlamış olursun’’ derken ben zihnimden ‘’kaç ay var? Çokmuş... ‘’ üzüntüleri yaşıyordum. Yüzümden yaşamış olduklarımı anlamış olmalı ki bana ‘’ telefon numaranı bırak kendi atölyemde 3-4 kişilik bir grup oluşunca ders başlatacağım istersen haber veririm.’’ dedi. Bu umut bile biraz olsun rahatlamamı sağladı. Sonra numaramı bırakıp kendisin de telefonunu alarak yanından ayrıldım. Binanın tam çıkışında öğle molasında olan mozaik sınıfının kapısını açık gördüğümde önden giden ruhumun peşinden sınıfa giriverdim. Bugün her biri çok kıymetli arkadaşlarım olan kursiyerlere ‘’rahatsız etmezsem neler yaptıklarına bakmak istediğimi’’ söyledim. Benim yaptıkları çalışmalara dokunurken ki ‘’ne kadar şanslı olduklarını biliyorlar mı? Bende burada olmalıyım!’’ iç sesimi duymuyorlardı. Mozaik Sanatına bir kere daha aşık olmuştum.
Ertesi gün telefon çalıp ekranda ‘’Meyçem Ezengin’’ adını gördüğümde büyük heyecanla açtım. Kendisi ‘’ Meral sen haftaya Çarşamba elinde ne iş ve malzemen varsa derse gel.’’ dediğinde çığlık atmamak için ağzımı kapattığımı hatırlıyorum. Sonra bana ‘’Ben bu güne kadar hiçbir öğrenciyi geri çevirmedim ve seni dönem ortası olduğu için alamamıştım ama dün gece rüyamda seni gördüm o yüzden sabahtan aradım gel derse başla bakalım neler yapabileceksin’’ dedi.
İşte benim mozaik hikayem böyle başladı. Rüya ile başlayan rüya gibi devam eden ve muhteşem başarılarla dolu yılların ardından bugün kendi atölyemde büyüyebilmek için çıktığım yolculuğumdaki ilk cümlelerim bunlar...
Sevgiyle kalın...
2 Comments
Kalbinden öperim…
Yolun açık olsun…
İyikilerimin mimarı iyi ki seni tanıdım iyi ki mozaik sevgisini senden aldım tanıştığım ilk andan beri benim için hayatıma yenilikler getiren şeker hocam yolun açık olsun 🤲 💙